Antalya’nın Kepez ilçesinde 1 buçuk ay evvel Ailesiyle birlikte piknik için alışverişe bir markete giden Alihan Taş, marketten 5 ekmek aldı. Piknik alanında yemek için hazırlanan aileden Taş’ın eşi, ekmeğin birisini bölünce karşılaştığı görüntü karşısında şoke oldu.
Ekmeğin ortasında telef olmuş farenin bir kısmını gören Taş ve ailesi, markete gidip olayı anlattı. Taş, bir yandan da Alo 174 Besin Hattı’na ekmeğin fotoğraf ve görüntülerini atarak şikayette bulundu.
Şikayet sonrası kelam konusu işletmede İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü takımları kontrol gerçekleştirdi.
Yapılan incelemede işletmenin un deposunun art kısmında fare pislikleri, ekmek fırının art kısmında yerde el üretimi fare kapanı tespit edildi.
İşletmeye cezai süreç uygulanırken, raporları talep eden Taş avukatıyla birlikte markete maddi ve manevi tazminat davası açtı.
“OLAYIN ŞOKUNU ÜZERİMİZDEN ATAMADIK”
Yaşadıklarının hala şokunda olduğunu lisana getiren Alihan Taş, ekmeğin içinden fare çıkmasına mana veremediğini ve olay sonrası Alo 174 Besin Hattı’na şikayette bulunduğunu anlattı. Mağdur olduklarını tabir eden Taş, “Şok olduk. Mağduruz. Bu türlü bir olayın oburlarının başına gelmesin istiyoruz. Marketlerin kontrollerinin sıklaştırılmasını istiyoruz” dedi.
Ekmeği bölen eşinin yeni doğum yaptığını ve yaşadığı olay yüzünden sütten kesildiğini belirten süren Taş, “Eşim görür görmez midesi bulanıp kusmaya başladı. 1-2 hafta boyunca hastanelere gittik. Daha yeni doğum yapmıştı. 2,5 aylık oğlumuz var. Eşim yemek yemeyince ister istemez oğlum sütten kesildi. Mağduriyetimiz var, kabul edilemez bir olay. Artık ekmek almayı bıraktım. Ekmeği kaynanam yapıp gönderiyor, onu yiyoruz. Daha olayın şokunu üzerimizden atmış değiliz” sözlerini kullandı.
“AMACIMIZ BU VE BUNA BENZERİ OLAYLARIN BİR DAHA YAŞANMAMASI”
Yaşananlar sonrası müvekkilinin maddi ve manevi ziyan gördüğünü belirten Taş’ın avukatı Eyüp Yıldırım ise, tazminat davasının yanı sıra savcılığa da cürüm duyurusunda bulunduklarını ve olayın kamu sıhhati açısından bir hata teşkil ettiğini söyledi. Tüketicinin korunması hakkındaki kanunun tüketiciye imtiyaz tanıdığına dikkat çeken Yıldırım, şunları söyledi:
“Bu olay müvekkile madden ve manen ziyan vermiştir. Eşi, ağabeyi, ağabeyinin eşiyle pikniğe gittiklerinde yaşadıkları tiksindirici olay sonucunda hepsi ruhsal olarak olumsuz etkilenmişlerdir. Bunun bir karşılığı olmalıdır ve bu esasen kanunda manevi tazminat olarak karşımıza çıkmakta. Biz de bu davayı açtık ve umuyoruz ki adalet tecelli edecektir. Tüketicilerin bu türlü durumlarda hak aramalarını sürdürmesi gerekiyor. Gerek hakem heyetleri, gerek tüketici mahkemeleri ve vekilleri aracılığıyla tüzel takviye alarak süreci takip etmeleri yargılama açısından tesirli olacağına inanıyoruz. Bu stil olayların daha evvel de yaşandığını görüyoruz. Bizim maksadımız bu ve buna emsal olayların bir daha yaşanmaması. En faal kontrol düzeneği olan vatandaşın bu biçimde hak arayışına girmesiyle azaltılacağı inancındayız. Umuyoruz ve biliyoruz ki; halk bu hususta daha da bilinçlenirse bu mevzuda olumlu sonuçlar alacağız.”
